5/52 Şubat geçiyor günler uzuyor!
Şubat ayının ilk haftasını oldukça hızlı bir şekilde geçirdik. Bu süreç içinde etrafınıza hiç bakma şansınız oldu mu bilmiyorum, ancak kimi bitkilerin hafif hafif kıpırdanmaya başladığını fark edebilirsiniz. Bahar ilk sinyallerini yoluyor. Bu demek değil ki tekrar havalar soğumaz. Soğuyabilir, kar yağabilir, çok yağmur olabilir. Ancak değişmeyen şey şu ki, hala günler gecelerden kısa da olsa, artık günler daha da uzun geçmeye başladı. 21 Mart tarihi geldiğinde gece ve gündüz birbirine eşit olacak. Yani aslında size şunu demek istiyorum. Kendimizi de bahara yavaş yavaş hazırlamaya başlamalıyız.
Geçen hafta nelerle geçtiğine gelecek olursak, R hayatıma çok hızlı bir şekilde girdi, İznik Çinisi hakkında çok ilginç şeyler öğrendim ve tabii bir de sizlere kitap tavsiyem olacak.
R hayatıma nasıl girdi?
Geçtiğimiz dönem okulda aldığım derslerden biri veri analizi dersiydi. Bu derste verileri analiz etmek için R Studio ve R kullandık. Böyle olunca ister isteme hızlı bir şekilde hayatıma girmiş oldu. Dönem içinde pek çok ödevde ve dönem sonu ödevinde RStudio ve R kullandık Çeşitli verilerin tanımlayıcı istatistiklerini çıkardık, cluster analizi, regresyon, korelasyon gibi analizlerini gerçekleştirdik. Bunları yaparken tabi pek çok farklı R paketi kullandık. En çok kullandığımız R paketi, archdata oldu.
Ancak R zaten daha önceden de öğrenmek istediğim bir dil olduğu için dersler bittikten sonra hobi seviyesi projeler için daha fazla vakit ayırmaya çalıştım. İlk olarak da Twitter analizi için R nasıl kullanılabilir bunun üstüne düştüm. Daha önce Bilimma’da kullandığımız bir API’miz vardı. bunu kullanarak tekrar twitter’a erişim sağladım. Ve Rtweet paketiyle Twitter verilerini incelemeye çalıştım. Ancak şunu fark ettim ki standart API ile sadece yaklaşık 6 güne kadar olan eski veriye erişebiliyorsunuz. Amacım “iklim krizi” içere twitlere erişmekti ancak daha eski verileri bu API sağlamıyordu. Ben de twittera daha eski verilere erişmek için bir kaç başvuru yaptım. bunun sonuçlarını bekliyorum şimdi. Buna göre de hobi projemi şekillendireceğim.
İznik Çinisi ve Çin porselenleri
İznik Çini’sinin ismi aslında “Çin”den geliyormuş. Geçtiğimiz hafta bunu öğrendim. Osmanlıda Çin porseleni ve İznik Çinisini kapsayan çanak çömlek ve duvar çinilerinin hepsi “Çini” olarak anılıyormuş.
Aslında İznik Çinisinin ortaya çıkışında ve popülerleşmesinde de Osmanlı Sarayında Çin porseleninin popüler olmasının etkisi var. O zamanlar porselen Orta Doğu coğrafyasında üretilemeyen kıymetli bir kap kacak türü. Böyle olunca da sarayda seviliyor ve kullanıldıktan sonra özenle saklanıyor. İznik işi kap kacak da kullanılıyor ama Çin porseleni kadar özen göstermiyorlar.
Bunun yanı sıra bir de Osmanlı’da inşaat çalışmaları ve Mimar Sinan’ın eserlerinin artışa geçtiği dönemde duvar çinilerine talep de artıyor. Genel olarak Saray’da tasarımı yapılan çiniler İznik’teki ustalarca üretiliyor ve pek çok yeni inşaatın duvarında kullanılmak üzere gönderiliyor. İznik Çinisi sadece Osmanlı içinde değil yurt dışında da seviliyor ve yurt dışına da ihraç ediliyor. Günümüzdeyse ne büyük İznik Çinisi koleksiyonu British Museum’da bulunuyor.
Haftanın kitap tavsiyesi
Bu hafta Lynn Margulis’in Ortakyaşam Gezegeni isimli kısa ama etkileyici, otobiyografik parçalar içeren anıların yanı sıra bilimsel anlatılar içeren kitabını öneriyorum.
Lynn Margulis, yaşam bilimlerinin en temel ve önemli teorilerinden olan endosimbiyotik teoriyi ortaya kanıtlarıyla koymuş ve kabul ettirmiş bilim kadınıdır. Richard Dawkins’ten dönemin diğer baskın beyaz erkek akademisyenleriyle oldukça çok uğraşmak ve kendini kanıtlamak zorunda bırakılmıştır. Lynn Margulis hiçbir şekilde bu ortama hakim ve şekilde sadece kendileri haklı sanan topluluğa boyun eğmemiş ve evrim teorisinin en önemli bileşenlerinden, çeşitlilik için farklı bir perspektif de sunan endosimbiyotik teori ders kitaplarında yerini almıştır.
Ortakyaşam Gezeni isimli kitabında basitten ve temelden başlayarak Lynn Margulis hayat hikayesini de anlatarak bu teorisini okuyucuya anlatır. Genel okuyucunun anlayabileceği kadar temel seviyede bu karmaşık ve güzel teoriyi anlatmıştır. Kitap Türkiye’de Varlık Yayınlarından yayınlanmış ve çevirisi çok iyi değil. Ancak yine de okurken sizi sürüklüyor.
Haftanın Videosu
Lynn Margulis, Steve Bell, Richard Dawkins, Deniz Noble, Martin Brasiel Türlerin Kökeni’nin yayınlanışının 150. yıl dönümünde evrim üzerine tartışıyorlar. Çok hoş bir atmosfere sahip olan bu tartışmayı izlemenizi öneririm. Gerek bilimsel bir ortamda tartışmak, gerekse bu tartışmaların nasıl zihin açtığını görmek açısından çok faydalı.
Bizden Haberler
Oxford’da doktora çalışmalarına devam eden ekibimizden Ravza Gür 27-28 Şubat’ta Uygulamalı Biyoinformatiğe Giriş Eğitimi verecek! Kaçırmamak için siz2de hemen kaydolun derim. Eğer çevrenizde biyoinformatikle ilgilenenler varsa onlarla da paylaşabilrisiniz. (Not: saatler Yökdil sınavına göre ayarlandı.)
Eğitimin detayları ve kayıt linki burada: https://tr.eresbiotech.com/molekuler-genetik-calismalarinda-temel-biyoinformatik-yaklasimlar/