2/52 Sonunda Kar Yağdı!
İkinci haftayı geride bırakırken, yeni yılın yoğunluğunu tüm hızlıyla hissetmeye başladık. Geçtiğimiz haftalarda kuraklık ve kış aylarında yaşadığımız sıcak hava gündemimiz olmuştu. Özellikle de iklim değişiminin etkilerini bu kadar görünür bir şekilde hissetmek insanı düşünürmeye yetiyor. Günlük hayatımızda acaba ne kadar dikkatliyiz? Kısa bir öykü anlatacağım size israf ve tasarruf hakkında bu hafta, sonra da bana hissettirdiklerinden bahsedeceğim bu konun.
İneğin memesi
Aslında burada sizlere kuru kuru su tasarrufu edin, gıda israfı yapmayın demek istemiyorum. Çünkü bu sözlerin çok da bir anlamı yok. Ama şöyle bir düşünmenizi isteyeceğim. Kimileriniz köye gittiği zaman kimileriniz bir yerlerde elbette otlayan ineklere denk gelmiştir değil mi? Üzerinde çiğ tanesi olan yemyeşil çimenleri koparıp koparıp yiyor, midesini şişiriyor tabii sonra bir de geviş getirmesi ve bu yediği otları sindirilebilir hale getirmesi gerekiyor. Sonra ahırına dönerken yalaktan kana kana taze suyu içiyor. Uzun uzun bir sürü metabolik olaydan sonra bu çimenlerin bir kısmı süte dönüşüyor. İneğin sahibi olan köylü geliyor, süt makinesini bu ineğin memelerine bağlıyor. Başlıyor cork cork diye sütü sağmaya makine.
Bu sırada köylü ineklerin samanlarını serpeliyor yeni kürenmiş yerlere, sonra yemlerini, vitaminlerini veriyor. Süt sağma işi çok uzamıyor. Çünkü az ötede kuyruğunu sabırsız sabırsız sallayarak bekleyen bir buzağı var. Köylü memedeki sütün bir kısmını da ona bırakıyor ki annesini emsin büyüsün diye. Köylü doldurduğu güğümlerin üstünü örtüyor. Bekletmeden alıp götürüyor ön kapıya. Az sonra süt arabası gelecek!
Güğümlerdeki sütler, bu süt arabasındaki tankere dökülmeden önce, süt toplayanlar antibiyotik testi yapacaklar. Sonra sütü alıp, köylülünün süt kartına aldıkları miktarı işleyecekler. Süt kamyonu köylerdeki sütü güzel bir akşam üstünde böyle toplaya toplaya hızla süt fabrikasına gidecek. Burada büyük tankerlere aktarılacak. Bir sürü köylünün, geniş kırlarda yayılmış bir çok ineğinden toplanarak bir araya gelen litrelerce süt önce filtrelenecek, sonra santrifüj edilecek, yağı ayrılacak, sütü ayrılacak, homojen süte tekrar gerekli miktarda süt yağı (en son hatırladığım %3'dü mevzuatta) eklenecek. Sonra bu sütler pastörize edilecek ya da UHT ile sterilize edilecek. Büyük sistemlerde bu işleri her gün yapan bir sürü işçi olacak. Bakterilerden arınmış sütler kutulara dolacak, kamyonlarla yurdun dört bir yanındaki marketlere hiç beklemeden dağılacak.
Sabah kalkacaksınız, markete gidip bir kutu süt alacaksınız. Eve geleceksiniz. Birazını kahvenize ekleyecek, bir kısmını kek yaparken kullanacaksınız. Sonra dibinde yarım bardak sütle kutuyu buzdolabında unutacaksınız... Bir de bakmışsınız ki kalan o yarım bardak süt bozulmuş. Aman neyse diyecek misiniz?
Yarım bardak süt ancak size gelene kadar nice yollardan geçen, üzerinde buzağının hakkı, köylünün emeği, işçinin alın teri olan o sütün bozulmasıyla benim içim kıyılıyor arkadaşlar. Ben üzülüyorum. O üzerindeki çiğ tanesi kalmış çimeni mundar ettiğimi, ineğin uğraşının boşa gittiğini düşünüyorum. Belki size biraz duygusal, biraz zorlama gelecektir. Ama benim için doğadan kopup gelen her şeyde böyle bir hüzün oluyor eğer hakkını veremiyorsam o şeyin.
Bu haftanın videosu - Nail V. Belgeseli
Biraz edebiyat, biraz arkeoloji, biraz Nail V! Bu belgeseli izlemenizi tavsiye ederim. Yakın tarihimizin bir dönemine ışık tutan anektodlarla zenginleştirilmiş, dönemin zenginliğine ışık tutan bir belgesel.
Kahramanlar kahraman olduklarını bilmezler! Belgesel bu sözle tanıyor kendini bize. Nail Çakırhan, bir şair, yazar, gazeteci, politikacı, düşünür ve mimar olarak dönemine iz bırakan bir isim. Nail V. Çakırhan'ın eserleri, ilişkileri, aydın ve mücadeleci kişiliği ve olağanüstü yaşantısı bu belgeselde kameraya yansımış.
Belgeselde değerli arkeoloğumuz Halet Çambel'de yer alıyor. 2014 yapımı, 1 saat 1 dakika süren bu belgeselin hem yönetmeni hem de senaristi Kurtuluş Özgen.
Bu haftanın kitabı
Bu hafta okuma önerisi olarak Şempanzelerde Maddi Kültür - İnsan Evrimine Yönelik Çıkarımlar isimli William McGrew'in yazdığı eseri tavsiye ediyorum. McGrew ömrünün 30 yılını şempanzeleri araştırmaya adamış bir bilim insanı, primatolog. Bu deneyimlerini bu eserine yansıtmış. Ayrıca kitabın çevirisini de okuldan bir arkadaşım olan Dilek Eylül Dizdar yapmış. Alfa Bilim Dizisinden çıkan bu kitabı, özellikle de şempanzeler ve primatolojiye ilgisi olanlara, tavsiye ederim.
Bizden haberler!
Bilim Kutusu 2021 Takvimi Teması: Bilim Kadınları
Türkiye'de alanında ilklerden olan bilim kadınlarını bu yıl sizinle olsun istedik ve 12 ilham verici bilim kadınını sizlerle buluşturduk! Takvimi edinmek için bu adresten kaydolmanız yeterli.
https://takvim.bilimkutusu.com/2021-turk-bilim-kadinlari
Bilim Kutusu Instagram hesabımızda takımızdan Meral harika paylaşımlar yapmaya başladı! Mutlaka sizde takip edin:
https://www.instagram.com/p/CKED-8dKSJI/
Biyoinformatik Eğitmleri için kayıtlar bu hafta açılıyor! ERES Biyoteknoloji artık Instagramda! Haberler için takip edin:
https://www.instagram.com/eres_biotech/
Çevrenizle bu bağlantıyı paylaşarak onlarında bu e-postalardan almasını sağlayabilirsiniz:
https://buttondown.email/Elcin
AYRICA;
Çare Aşı projemiz devam ediyor. Değerli katılımlarınız ıve paylaşımlarınızı bekliyoruz anketimize: